Arama

13 Eylül 2010 Pazartesi

71

Canım yanıyor.
Yarın ne yapacağımı biliyorum, kendimi bildiğim kadar. Her zaman giydiğim şeyleri giyeceğim, her zaman yaptıklarımı yapacağım. Rutinim değişmesin.
Değişiklik olsun istemiyorum hayatımda. Şu an nasılsam, ne yapmak istiyorsam yarın da öyle olsun istiyorum. Bildiğim şeyler değişsin istemiyorum. Hiçbir şeyi unutmak istemiyorum. En büyük mutluluğumu da, acımı da unutmamak istiyorum. Birilerinden öç almak için değil, robotlaşmamak için çabalıyorum.
Destekli adımlarım oldu, çoğu zaman da tökezledim. Yediklerimi yuttum, yuttuklarımı kustum. Ama ben olduğum gerçeği değişmedi, pişman olmadım.
Korkularım var. Yapacağım şeylere duyduğum korku değil bu. Olacaktan ziyade oldurulacaklara karşı duyduğum korku. Çelik yeleğim yok, kalbim kabuk bağlıyor bu yüzden. Düştüğünde incinmesin diye, kırılacağını düşünmüyor bile, salak!
Kendimi ürün gibi hissediyorum. Ürünün ürününün ürünü. Babam da bir üründü, dedem de, ondan öncekiler de. Tam anlamıyla birey gibi hissedemiyorum bu yüzden. Herhangi bir fabrikasyon, dış görünüşünden nasıl sorumlu olamazsa, son model lüks bir araba nasıl kaza yaptığında hurdaya çekilmekten kurtulamayacaksa, ben de başıma gelecekleri değiştiremeyeceğim için rahatsız oluyorum. Tanrı egosu mu dersiniz, veya salak kategorilerinize mi sokarsınız bilmiyorum. Umrumda değil.
Kendimi tam olarak yaşamak istediğimde beynimdeki bir nokta beni engellemeyi başarıyor. Mükemmellikten fazla uzaktayım.
Yapmak istediğim şeyler var. Beraber bir şeyler yapmak istediğim insanlar var. Değişmemeli bu.
Bugünümün değişmesini istemiyorum, ilk defa çok korkuyorum.

0 yorum:

Yorum Gönder