Arama

9 Eylül 2009 Çarşamba

32

Uykuyu terkettim.
Gördüğüm rüyalar fikirlerime tokat atıyor, yapmak istediklerimi başaramıyorum. Kendimi korlamaya çalıştıkça daha çok sönüyorum, kaybediyorum.
Kazandığımı düşündüğüm zamanlarım olmuştu, sadece düşünmüştüm. Hayallerim elimden gidiyor, kimse söküp almıyor bunu benden; sebebi, doğrusu, yanlışı, eğrisi düşüncelerim. Bir leş gibi hissediyorum, yıkanmadım kokuyorum; sinekler beynimin içinde salınıyor. Her ısırıkları bir öncekinden daha çok yakıyor canımı.
Kendime olan saygımı da kaybettim, bu yüzden kimsenin bana saygı duymasını beklemiyorum, benden de saygı beklenmemeli diye düşünüyorum.
Uyumak güzel oluyordu önceleri, düşünmüyorum sanıyordum; sonra geçmişimde gülen bir yüz geldi bilinçaltıma 99 derece ateşle. Ağlıyorum, iyi ol diyorum. İki damla göz yaşıyla uyanıyorum; sıkılıyorum, daralıyorum, bunalıyorum. Uyumadığımda en azından kendimi kontrol edebiliyorum, başka şeylerle uğraşmak gözyaşımı saklı tutuyor. Uyuyup ölmek istiyorum ama nefes alıyorum, yalnız uyku kötü.
Yakınlarımın öldüğünü gördükçe ölüme duyarsızlaşır oldum. Var olsalar benimle olurlardı diyerek avutuyorum kendimi, benden gidenler de ölse ya; düşünmemeliyim artık...
Mutsuzluğum oluyor beynimin çalışması, mutlu insanları kıskanıyorum; kendime kızıyorum.
Kendimi hayattan soyutladığım zaman kimse yanımda olmasa da meşgale buluyorum kendime. Somut olmak istiyorum, yine de uçurumun kenarından kaçmak için çok geç.
Düşmeye başlayalı çok oldu. Bir ağaç kökü buldum, tutundum. Güvende hissediyordum kendimi, keşke biraz daha zayıf olsaydım; o zaman ne kök kopardı, incinirdi; ne de ben düşmeye devam ederdim. Üstelik şimdi ellerim de kanıyor.
Önümde seçenekler sıralanıyor ama korkumu bastıramıyorum. Canım yanacak tutunursam, kabuklarım kurumuyor.
Artık daha derinden hissetmeye başladım baş ağrımı, ilaç dolu midem de rahatsız ediyor beni. Hiçbir şey bulamıyorum mutlu olmak için. Aramaya da halim yok zaten.
Birilerinden medet umacak kadar acizim, değneklerim yok ve sürünüyorum, girin koltukaltıma.
Ayağa kalkmak güzel, tekrar huzurla uyuyabileceğim birininin varlığını hissetmeliyim. Artık her gece aynı insanla uyumaktan sıkılmak istiyorum. Bıksam da bırakabilecek biri olmadığımı söylemek istiyorum, komik bir yalan!
Sanki içimde bütün mutlu insanların gülücüğü kalbime, ciğerlerime dolanmış, uyutmuyorlar beni. Bu bitmeli, böyle devam etmemeli.
Alkolle boğmaya çalışıyorum gülen şeytanlarımı, ayılana kadar işe yarardı önceleri. Şimdi bağışıklığımı kuşattılar bağışıklıklarıyla, daha çok alkol istiyorlar ve zayıflamadan daha da güçlenerek iflahımı kesiyorlar.
Çözümü aramadan ayağıma bekliyorum, zavallıyım.

0 yorum:

Yorum Gönder