Arama

9 Haziran 2009 Salı

10

Yalandan nefret ediyorum. Ama bu yalan söylemiyorum anlamına gelmiyor. Hiç yalan söylemem derken bile yalanı ağzından çıkartan insanların zaten yalana alışmama gibi bir lüksü yok.
Yalandan nefret etmemin sebebi; bilinçsiz insanların ağzına sakız gibi onu dolaması.
Yalanlarıyla ufacık dünyalarını dolduran ve yalan dolu dünyalarında yaşamaya alışan insanlar çorba içine düşen sinekten bile daha aciz ve iğrenç görünüyorlar gözüme.
Günü kurtarmak için, eğlenmek için, hava atmak için yalan söyleyen insanlar tanıdım; zaten onlar da yalan söylediklerinin farkında olduklarından genelde gülüşmelerle geçiştirildi. Tüm itibarını, şerefini, kariyerini, gelmişini ve geleceğini yalana bağlayan insanlar da tanıdım; ama ne yazık yalanlarına o kadar alışmışlar ki, kafalarındaki hayal alemini gerçek dünyadan ayırt edemeyip onların doğruluğuna kendilerini inandırmışlar.
Bu insanlar en fazla kendilerini kandırabilirler. Gözümde iskambil kalesi kadar haysiyetleri var. Başlangıçta olağandan daha yukarıda ve ilgi çekici geliyorlar ama zamanla rüzgar onları alt ediyor ve beş paralık insanlardan daha zavallı konuma düşüyorlar. Hoş ben kaybetmiyorum, ya onlar? Boşversene yeni kule yapmaya başlamışlar bile.

0 yorum:

Yorum Gönder